HAZRETİ NUH’UN CEP TELİNİN PERDE ARKASI
Yazmayı hiç düşünmediğim bu yazıyı aradan geçen 6 ay sonra yazıyorum.
Bu program gelecek yıllarda çok konuşulacaktır. Çünkü geçmişte yüksek teknolojinin varlığına dair deliller Mars ve Dünyada ortaya çıkmaktadır. Belki bu sözüme gülenler olacaktır ama bilesiniz ki Amerikalı aydınlar bu sözüme katılıyorlar. Bu programı yapan Pelin Çift hanım taktir de edilecek tenkid de edilecektir. “Bırakmadı ki hoca konuşsun” diyeceklerdir. Evet cep telden dolayı sunucu kurumuna karşı zor duruma düştü. Fakat suç kendisindeydi.
Biz bu yazıda Program sunucusu katılmasa da program hakkındaki düşüncelerimizi paylaşacağız. Biz programın TV24’de Koray Şerbetçi bey ile konuştuğumuz gibi olacağını sanıyorduk. Koray bey sordu, biz cevap verdik. Tartışma yoktu. Benim açımdan o program mükemmeldi. TRT1’deki programda da sunucu soracak biz cevap vereceğiz zannediyordum. Fakat iş tartışmaya çekilince biraz da ekran tecrübesizliğinden olsa gerek üzüldüm. Bu üzüntüm konuşmama da yansıdı. Fakat bugün aynı program yapılsa diğer hoca eminim ki stüdyoyu terkederdi ya da sunucu programı ilk yarım saatte kapatırdı. Belki yanılıyorum. Belki suizan ediyorum. Ama hayal kırıklığına uğradığımı, çok üzüldüğümü ifade edeyim.
Gelelim asıl mevzuya
Programdan aylar önce “Gündem Ötesi” sunucusuna ve yardımcısına Tufan kitabımızı gönderdik.
Programa çıkmak istediğime dair mail gönderdim.
Bir gün yardımcısından telefon geldi.
Programa davet etti ve ekledi. Prof. Ömer Harman Hoca da gelecek.
Ben gelmemesi için ısrar ettim.
Yardımcısı bana dedi ki “o da Tufana sizin gibi inanıyor. size yardımcı olacak”
İyi o zaman gelsin dedik.
Çünkü ilahiyatçı bir hoca ile çıkıp TV de Tufanı tartışmak benim için delilik olur.
Okur bir ayet, mealini verir, adamı rezil eder.
Dinleyici ne bilsin doğrusunu,
Ha bilenler var ama bin de bir bile değil.
Zaten biz programa TUFAN kitabımızın içindekileri anlatmaya gideceğiz.
Kafamda zerre kadar tartışma düşüncesi yoktu.
O soracak biz cevaplayacağız. TV24 deki programda olduğu gibi (videosu aşağıda)
Nitekim program öncesi yapılan reklamda Profun adı bizim adımızın altında yazıldı.
Niye çünkü yardımcı gelecek.
İlk resimde profun adı ismimizin altında.
Bir profun adı bir program duyurusunda prof olmayanın altına yazılır mı.
Yardımcı gelirse yazılır.
Peki programın ana konuğu nereye oturur. Baş köşeye
Peki baş köşeye kimi oturttu, ORTAĞINI.
Programa başlarken bunu umursamadım ama programdan sonra bunu kendime sordum.
Tam bir tuzaktı.
Kitabı aylar önce kendilerine gönderdim, içinde ne olduğunu biliyorlar.
Bilmiyor muydu mobil telefondan bahsedeceğimi, biliyordu.
Biz programdan önce “Hazreti Nuh teknoloji ile üretilen bir cihaz ile oğlu ile konuştu”
“Bu telsiz olabileceği gibi, günümüzün cep telefonu da olabilir” demek için karar verdim.
Ama devamlı susturunca sinirlerime hakim olamadım.
Bilmiyor muydu İHA’dan bahsedeceğimi, biliyordu
Bilmiyor muydu “döllenmiş yumurta alındığını” söyleyeceğimi, biliyordu.
Geminin tahta bir gemi olmadığını söyleyeceğimi, biliyordu
BUNLARIN HİÇ BİRİ ONUN İÇİN KESİNLİKLE SÜRPRİZ DEĞİLDİ
Bu resim şahittir. Ne diyor.
“CANLILAR NASIL TOPLANDI,
GEMİ NASIL İNŞA EDİLDİ,
O DÖNEM NASIL BİR TEKNOLOJİ VARDI”
Bilmiyorduysa tanıtımda niçin teknolojiden bahsedildi.
Utanmadan başını ellerinin arasına alması SAHTE idi.
ÇOK İLGİNÇ BİR KONU DAHA
ÜLKEMİZDE BELKİ HİÇ BİR PROGRAMDAN ÖNCE BENZERİ YAŞANMAMIŞTIR.
Programdan önce bir odada otururken profa Tufan hakkında bir soru sordum, sunucu yanımda idi.
Sunucu beni hemen susturdu.
“Bunları burada konuşmayalım. Bunları programda konuşalım” dedi. (ya öyle mi).
Aklımdan hiç bir yanlış düşünce geçmedi. Olabilir dedim içimden.
Niye susturdu ki.
Katıldığın her programdan önce konu hakkında konuşuyorduk.
Kanaatimce TV’lerdeki bütün programlardan önce konuklar ve sunucu konu hakkında sohbet ederler.
Bunun programın seyrine çok faydaları vardır.
O gün niye konuşturmadı. İyi ya güzel bir program olmasına yardımcı olur.
Tabi ki profun düşüncelerini bilmezsem kendisi için daha güzel bir program olur.
Profun ne düşündüğünü bilmeyeyim. Tuzağa düşeyim.
Programdan sonra medyada bazı yazarlar bizi destekleyici yazılar yazdılar.
Kendilerine çok teşekkür ederim.
Bunlardan biri de Sayın Hıncal Uluç Beydi. O güçlü kalemiye bakın neler yazmıştı.